Erdoğan: Avrupa Birliği’ne tam üyelik stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Dış politikadan sanayiye, ekonomiden güvenliğe birçok konuyu mütalaa ettiğimiz bir Kabine Toplantımızı daha tamamlamış bulunuyoruz. Kabinemizde aldığımız kararların ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını canı gönülden arzu ediyorum.

Buradan hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun Türkiye için çalışan, Türkiye için dertlenen, kalbi Türkiye için atan herkese, tüm vatandaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.

Toplantımızın detaylarına geçmeden evvel bir hususun altını çizmek istiyorum. Aziz milletim, değerli arkadaşlar, küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz.

Yakın çevremize baktığımızda savaşların, çatışmaların, gerilimlerin, siyasi ve ekonomik dalgalanmaların hiç eksik olmadığı görülüyor.

Daha önceki konuşmalarımda yaklaşan küresel bir kasırgadan bahsetmiş, bunun farklı kıtalarda taşları yerinden oynatacağına dikkat çekmiştim. Türkiye’nin bu kasırgayı suhuletle yönetecek imkan ve kabiliyetleri haiz olduğunu da dile getirmiştim.

2025’in geride bıraktığımız 11 ayını şöyle bir gözden geçirdiğimizde liyakatli, tecrübeli, donanımlı ve çalışkan kadroların yönetiminde ülkemizin başarı bir şekilde zorlukların üstesinden geldiğini müşahede ediyoruz.

Türkiye, etrafındaki bütün olumsuzluklara karşın bir istikrar adası, bir huzur ve güvenlik adası olma vasfını hamdolsun muhafaza ediyor.

Muhalefetin karşı çıkmasına rağmen son 23 yılda ülkemize her alanda kazandırdığımız güçlü altyapının değerini, bugün çok daha iyi anlıyoruz.

Bilhassa finansman imkanlarının bol olduğu dönemlerde Yap-İşlet-Devret modeliyle hayata geçirdiğimiz Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi pek çok projemizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor.

Diğerleriyle birlikte zamanında 50-51 milyar dolarlık bir bütçeyle hizmete aldığımız projeleri bugün inşa etmeye kalksak ihtiyaç duyulan rakam, dikkatinizi çekiyorum 90 milyar dolara yaklaşıyor.

Bakın bu tutar sadece yapım maliyetidir. Biz, bu eserleri yıllardır kullanıyoruz. Milletimiz, bunlardan yıllardır istifade ediyor. Bu yatırımlar, Türk ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyor.

Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayiinden sağlığa birçok alanda benzer bir tablo söz konusu. İşte en son Koronavirüs salgını döneminde şehir hastanelerimizin nasıl hayat kurtardığını hep beraber gördük.

İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA, dünya havacılık tarihinde bir ilke hafta sonu imza attı. Yani her alanda bu dinamizmi, bu atılımı yaşıyoruz.

Şunu da büyük bir gururla ifade etmek isterim: Şayet biz, siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören müzmin muhaliflere itibar etteydik bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık.

Onların ülkemiz için kurduğumuz hayallerimizle aramıza girmelerine müsaade etmedik. Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk.

238 milyar dolar olan milli gelirimizi yıllık bazda 1,5 trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz, 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır.

Bugün TÜİK tarafından yüzde 3,7 olarak açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamları, doğru yolda olduğumuzu göstermiştir.

Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır. Büyüme rakamlarının ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum.

Sadece ekonomi ve yatırımlarda değil, temel hak ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydettik.

Milletimize zaten anasının ak sütü gibi helal olan haklarını teslim etmenin yanı sıra demokrasimizin standartlarını yükselttik.

Gezi olayları ve 15 Temmuz ihaneti gibi bağımsızlığımıza yönelik kökü dışarda girişimleri milletimizle birlikte bozguna uğrattık.

Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik. Şimdi bu mücadeleyi taçlandırmak amacıyla hassas bir süreç yönetiyoruz.

Terörsüz Türkiye süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmanın samimi çabası içerisindeyiz.

Şunu herkesin, özellikle kan ve kaos tüccarlarının bilmesini isterim: Biz, ihtirasları, boylarını aşanların aksine kökleri çok eskiye uzanan kadim bir devlet geleneğine sahibiz. Merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada tam bin yıldır istiklaline halel getirmeden, özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz.

Kürt kardeşlerimizle, Arap kardeşlerimizle ve bölgemizdeki diğer dost ve kardeş topluluklarla kalplerimiz tam bin yıldır beraber atıyor. İnşallah gelecekte de birlikte atmaya devam edecek.

Coğrafyamız artık kana, çatışmaya, teröre, komşunun komşuyu kırdığı kör şiddete doymuştur. Biz, meselelere işte bu pencereden bakıyoruz. Türkiye olarak, 86 milyon vatandaşımız için ne istiyorsak sınırlarımız ötesindeki tüm kardeşlerimiz için de aynı iyilikleri murat ediyoruz.

Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz.

Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz. Umuyor ve inanıyorum ki Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz kardeşlik kuşağı bütün kirli hesapları altüst edecek, asırlık oyunları bozacak yeni bir dönemin kapılarını açacaktır.

Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara aldırmadan, öfkenin diline teslim olmadan bu kuşağın kuvveden fiile çıkması için samimiyetle çalışacağız.

Hiç kimsenin kuşkusu, endişesi olmasın. 86 milyon omuz omuza, gönül gönüle verecek, birlikte çalışacak ve 21. yüzyılı, Türkiye Yüzyılı haline inşallah hep birlikte getireceğiz.

Millet olarak, ülke olarak farklı kimlik ve inançlar barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bizi, diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerimizden biri de budur. Bilhassa içinde bulunduğumuz dönemde bu vasfımızın, bu tecrübemizin çok değerli olduğuna inanıyorum.

Farklı inançtan vatandaşlarımız, ülkemizin beşeri zenginliğini oluşturuyor. Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz, edemeyiz. İnşallah bundan sonra da özgüvenli bir şekilde inanç ve kültür değerlerimiz ışığında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya devam edeceğiz. 86 milyon olarak biz, birlikte Türkiye’yiz. Hep birlikte Türkiye’yiz demeyi her daim sürdüreceğiz.

Ana muhalefet ve yandaşları, uzun bir süredir FETÖ’cülerin yurt dışında fonladığı paravan kuruluşların sözde raporları üzerinden suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor. Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine maalesef asılsız iddialarla emniyet mensuplarımızın fedakarlıklarını, emeklerini, hepsinden öte elde ettikleri başarıları görmezden geliyorlar.

Bunun gece gündüz demeden kimi zaman canlarını ortaya koyarak görevlerini yapan kolluk kuvvetlerimize haksızlık olduğunu bir defa burada açıkça söylemek mecburiyetindeyim.

Uluslararası kuruluşların raporlarına göre; dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi bu tür suçlarla mücadelede muhalefetin bize devamlı örnek gösterdiği Avrupa ülkelerinden biz, çok iyi seviyedeyiz.

Elbette gönlümüz, tek bir müessif olayın dahi yaşanmamasından yanadır. Tek bir insanımızın dahi mağdur olmasını istemeyiz. Ama hükümetimizin suç ve suçlularla mücadelesini eleştirirken insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini haklı olarak herkesten bekliyoruz.

Bu vesileyle bir kez daha vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.

Bugünkü Kabine Toplantımızda Avrupa Birliği ile ilişkilerde son dönemde yaşanan gelişmeler dahil dış politikadaki güncel meseleleri ele aldık.

Birliğe tam üyelik, önümüzde çıkan engellere rağmen stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor.

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor.

Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz.

Savaşı bitirmeye dönük son haftalarda yaşanan hareketliliği de yakından takip ediyor, gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.

Kabinemizin bir diğer gündemi, sanayide dönüşümdü. İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek, katma değeri artırmak daima önceliğimiz oldu. Organize sanayi bölgelerinin sayısını, 191’den 371’e yükselttik.

Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız. Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Hem mevcut organize sanayi bölgelerimiz hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demiryolu bağlantıları ile limanlara erişimini sağlayacağız.

İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk. 22 bin ilave istihdam oluşturduk. Bu programı, 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz.

1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicimin yanında olacağız. Emek yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin Batı’daki büyük şehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz.

24 ilimizde kurulacak tesislerde Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz. Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan topyekun yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin.

Bu düşüncelerle Kabine Toplantımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”

 

Hibya Haber Ajansı

Related posts

Koruyucu aile hizmetine yönelik farkındalık çalışması gerçekleştirildi

Görgün: Türkiye Yüzyılı’nın güvenli omurgasını adım adım inşa ediyoruz

Kurtulmuş, Duşanbe’de Türkiye Büyükelçiliğini ziyaret etti

Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak dilerseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Daha fazla Bilgi