Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamaya göre, 28.11.2025 tarihinden itibaren hak kullanımı işlemleri nedeniyle ilgili hakları kullanılmış olarak işlem görecek payların listesi şöyle:
Hibya Haber Ajansı
Aylık 60 milyonun üzerinde yatırımcı tarafından kullanılan, dünyanın en büyük finans platformlarından biri olan Investing.com, 60 saniyeden kısa sürede eksiksiz işlem planları üretebilen yapay zeka destekli yatırım araçlarında önemli bir güncellemeyi hayata geçirdiğini duyurdu.
Yeni yapay zeka grafik analiz özelliği, Investing.com’un Vision AI altyapısını kullanarak grafikleri deneyimli bir piyasa uzmanı gibi yorumluyor. Sistem; mum formasyonlarını, destek ve direnç seviyelerini, kırılmaları ve trend değişimlerini tespit ederek işlem kararlarını doğrudan etkileyebilecek kritik noktaları öne çıkarıyor. Günlük alım satım yapan ve piyasayı aktif takip eden yatırımcılar için geliştirilen bu özellik, saatler sürebilecek manuel analizleri kısa ve uygulanabilir işlem planlarına dönüştürüyor.
Geleneksel grafik araçları çoğunlukla yalnızca gösterge değerlerini sunmakla sınırlıyken, yapay zekâ grafik analizi karmaşık analiz süreçlerini bir dakikanın altına indirerek yatırımcılara şu olanakları sağlıyor:
"Giriş, zarar durdurma ve kar hedeflerini içeren eksiksiz işlem planları
Senaryo bazında yalnızca en kritik 3–4 sinyalin öne çıkarılması
Diğer yapay zeka çözümlerinin gözden kaçırabildiği önemli görsel formasyonların tespiti
Net risk/getiri mantığıyla daha şeffaf ve tutarlı karar süreçleri
Emtia, kripto varlıklar, döviz, endeksler, hisseler ve ETF’ler dahil tüm piyasalarda analiz imkanı."
Investing.com CTO’su Yonatan Adest, yeni özelliği şu sözlerle değerlendirdi:
“Normal sohbet botları grafikleri göremez; bizim sistemimiz görebiliyor. Yapay zekaya deneyimli bir yatırımcının gözlerini ve muhakemesini verdik. Böylece omuz baş omuz gibi formasyonları tanıyabiliyor, farklı zaman dilimlerinde birden fazla göstergeyi analiz edebiliyor ve tüm bu süreci sade bir dille açıklayabiliyor.”
“Teknik analizi, tahmine ve duygulara yer bırakmadan herkes için erişilebilir hale getiriyoruz”
Investing.com CEO’su Omer Shvili, yapay zeka grafik analizinin yatırımcılar açısından taşıdığı önemi şu sözlerle vurguladı:
“Her gün milyonlarca yatırımcı saatlerce göstergelere bakıyor ancak güvenle harekete geçmekte zorlanıyor. Yapay zeka grafik analizi, uzman seviyesindeki teknik analizi demokratikleştirerek yatırımcılara nesnel, veri temelli ve uygulanabilir içgörüler sunuyor.”
Kullanıcılar herhangi bir emtia, kripto varlık, döviz paritesi, endeks, ETF ya da hisse için ‘Grafiği Analiz Et’ seçeneğine tıkladığında, sistem Vision AI altyapısıyla formasyonları ve kritik seviyeleri belirliyor, onlarca teknik metriği en anlamlı olanlara indiriyor ve piyasa hareketlerini açık bir özetle sunuyor. Özellik, büyük ABD endekslerinden küresel ve bölgesel hisse senetlerine kadar geniş bir varlık evrenini destekliyor.
Bu lansman, Investing.com’un gelişmiş finansal zekayı herkes için erişilebilir kılma vizyonunda yeni bir aşamayı temsil ediyor. Yılın başlarında tanıtılan WarrenAI ve makine öğrenimi tabanlı hisse strateji motoru ProPicks AI’ın ardından yapay zeka grafik analizi, bireysel ve kurumsal yatırımcılar arasındaki analiz farkını daha da azaltmayı hedefliyor. İlk kullanıcı geri bildirimleri, araştırma süreçlerinin on kata kadar hızlandığını ve daha sistematik işlem kararları alındığını gösteriyor.
Yapay zeka grafik analizi, bugün itibarıyla Investing.com’un masaüstü ve mobil web platformlarında küresel olarak kullanıma açıldı. Mobil uygulama entegrasyonunun ise önümüzdeki haftalarda tamamlanması planlanıyor. Tüm kullanıcılar özelliği ücretsiz olarak deneyebiliyor.
Investing.com Hakkında
Investing.com, 120 binden fazla finansal enstrüman için gerçek zamanlı veri, araçlar ve piyasa analizi sunan; dünyanın önde gelen küresel finans platformlarından biridir. 23 dildeki edisyonlarıyla her ay 60 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşarak daha akıllı yatırım kararları için uygulanabilir içgörüler sağlar. Şirket, profesyonel seviye analizleri tüm yatırımcılara erişilebilir kılmak amacıyla WarrenAI ve ProPicks AI’ın da yer aldığı yapay zeka destekli InvestingPro paketini genişletmeye devam etmektedir.
Hibya Haber Ajansı
Dijital varlık endüstrisinin öncü liderlerinden olan Tether, Latin Amerika’da kurumsal dijital varlık kullanımını hızlandırmak amacıyla bölgede saklama, tokenizasyon ve mutabakat çözümleri sunan Parfin’e yatırım yaptı. Bu adım, USDT’nin yüksek hacimli işlemler, RWA tokenizasyonu ve ticari alacaklara dayalı finansman gibi alanlarda temel bir mutabakat varlığı olarak konumunu güçlendirme stratejisinin parçası.
Parfin, küresel finansın dönüşümünde etkin bir rol üstleniyor
Parfin, finansal kurumların dijital varlıklar ve blokzincir teknolojisinin potansiyelini güvenli, uyumlu ve ölçeklenebilir biçimde hayata geçirebilmeleri için gerekli altyapıyı sunuyor. Kullanıcı dostu platform yaklaşımını düzenleyici hassasiyetle birleştiren şirket, kurumsal pazarın ihtiyaçlarına uygun sorumlu inovasyon modeliyle küresel finansın dönüşümünde etkin bir rol üstleniyor.
Parfin ile gerçekleştirilen iş birliği hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino “Tether olarak, küresel ölçekte sınırsız finansal özgürlüğe ve gerçek dünya odaklı dijital varlık kullanım alanlarına inanıyoruz. Bunu başarmanın yollarından biri, geleneksel finans ile blokzincir teknolojisi arasındaki köprüyü güçlendirerek hem bireylerin hem de kurumların bu alanlara daha kolay erişmesini sağlamaktır. Parfin, bu açığı kapatma konusunda güçlü bir kararlılık sergiledi. Bu yatırım aynı zamanda Latin Amerika’nın blokzincir inovasyonları için küresel bir güç merkezi olduğuna dair inancımızı da yansıtıyor.” dedi
Tether ile yapılan iş birliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Parfin CEO’su Marcos Viriato “Parfin, küresel finans sistemini güvenli, özel ve uyumlu bir şekilde blokzincire taşımayı amaçlayan Parfin Platformu ve Rayls’ı geliştirerek bu alanda öncü bir konum elde etti” dedi. “Tether’in yatırımı, tokenizasyon uygulamalarını ve USDT’yi kurumsal seviyedeki blokzincir ve dijital varlık çözümlerimize entegre etme vizyonumuzun güçlü bir doğrulaması niteliğindedir.” ifadelerini kullandı.
Chainalysis’in 2025 Kripto Para Coğrafyası Raporu’na göre Latin Amerika, yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık işlem hacmiyle dünyanın en hızlı büyüyen dijital varlık pazarlarından biri konumuna geldi. Bölgedeki düzenleyici gelişmeler büyük kurumların ekosisteme daha etkin katılımını desteklerken, kurumsal kripto kullanımı bu büyümenin en güçlü itici gücü hâline gelmiştir. Bu tablo, finansal özgürlüğü artırmak ve kurumsal kullanım senaryolarını genişletmek açısından iş birliklerinin stratejik önemini pekiştiriyor.
Hibya Haber Ajansı
Dünyanın öncü temiz enerji çözümleri markası Sungrow, İtalya’da düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde ticari ve endüstriyel alan için geliştirdiği yeni enerji depolama sistemi (ESS) PowerKeeper’ı tanıttı. Markanın sıfır kayıp ve sıfır kesinti prensibini temel alan; yüksek performans, kesintisiz çalışma ve maksimum verimlilik özelliklerini bir araya getiren “ACE 007” ve “ACE Profit” vizyonu doğrultusunda geliştirilen PowerKeeper Serisi, Sungrow’un işletmelerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunma yaklaşımının en yeni temsilcisi olarak öne çıkıyor.
Enerji dönüşümü alanında dünyanın önde gelen veri ve analiz kuruluşu Wood Mackenzie’ye göre Avrupa’nın ticari ve endüstriyel (C&I) enerji depolama kapasitesi 2034 yılına kadar 13 kat artarak 33 GW / 77 GWh seviyesine ulaşacak. Elektrik fiyatlarının yükselmesi ve kesintilere karşı güçlü bir enerji sistemine duyulan ihtiyaç, işletmeler için öncelikli hale geliyor. Bu nedenle çözümlerin tasarımdan kuruluma, işletmeden bakıma kadar tüm yaşam döngüsü boyunca sorunsuz bir deneyim sunması ve işletme sürekliliği için güç kararlılığını güvence altına alması kritik önem taşıyor. Buna ek olarak ticari ve endüstriyel kullanıcılar; tüketim profilleri ve finansal öncelikleri birbirinden farklı birçok sektörü kapsıyor. Bu da daha modüler yapıları zorunlu kılıyor.

İşletmeler için enerji depolamada yeni nesil çözüm: PowerKeeper Serisi
Farklı yapı ve ölçekteki işletmelerin çeşitli ihtiyaç ve beklentilerine yanıt vermek üzere geliştirilen PowerKeeper Serisi, 12,5 kWh modüler tasarımlı esnek bir enerji depolama çözümü sunuyor. Sistem tek bir hibrit inverter ile 50–1000 kWh kapasiteyi 2–8 saat aralığında destekleyebilirken, birden fazla inverter bağlantısıyla kapasite sınırsız şekilde genişletilebiliyor.
PowerKeeper’ın ölçeklenebilir yapısı küçük mağazalardan büyük fabrikalara kadar her tür işletmeye uyum sağlayarak ihtiyaca göre kapasite kurulmasını sağlıyor; gereğinden fazla yatırım yapmayı engelliyor ve bu yolla ilk yatırım maliyetlerini azaltıyor.
10 milisaniyede şebekeden bağımsız moda geçebilen PowerKeeper, kesintisiz enerji sağlıyor ve dahili ATS, 250 kW yüke kadar destek sunuyor. Bu da 2.500 m²’lik bir süpermarket için yeterli güç anlamına geliyor ve ek kabin gerektirmeyerek alan ve maliyet tasarrufu sağlıyor.
Kompakt yapı ve hızlı kurulum
Kolay ve hızlı kurulum imkânı sunan PowerKeeper, 12,5 kWh tek modül veya 50 kWh ön montajlı stack seçenekleri ile geliyor. IP66 sertifikasına sahip ESS çözümü, –20°C ile 50°C çalışma aralığı ve Tip I + II yıldırım direnci ile uzun vadeli güvenilirlik sunuyor. 50 santimetreye kadar su baskınlarına dayanıklı olan PowerKeeper, Kuzey Avrupa’nın soğuk kışında, Güney Avrupa’nın sıcak yazlarında veya Akdeniz kıyılarının tuzlu/korozyonlu ikliminde kararlı bir performans sergiliyor.
Akım, voltaj, hücre sıcaklığı, NTC yüksek sıcaklık algılama ve güvenlik sensörünü içeren 5D uyarı sistemini kullanan PowerKeeper; hücre, paket ve istasyon seviyelerinde üçlü koruma sunuyor. Bu yapı, her bir cihazın kendi içinde koruma sağlayarak günlük kullanım sırasında olası riskleri erken tespit eder ve kullanıcıya daha güvenli, sorunsuz bir operasyon sağlar.
Yapay zeka destekli akıllı enerji yönetimi
PowerKeeper; güneş enerjisi sistemleriyle birlikte kullanım, enerji depolama ve elektrikli araç şarjı, küçük ölçekli yerel şebekeler ve yedek güç çözümleri ile bağımsız ticari ve endüstriyel enerji depolama sistemleri dahil pek çok senaryoya kolayca uyum sağlıyor.

Öz tüketim, arbitraj, FFR ve talep kontrolü dahil birçok gelir akışını destekleyen sistem, gerçek zamanlı elektrik fiyatları, üretim tahminleri ve yük tahminlerine göre kârlılık stratejilerini otomatik optimize eden yapay zekâ tabanlı modlarla geliyor. Bu da kullanıcıların kârlılığı kolayca artırmasına olanak tanıyor.
Bu yaklaşım, sistemin tüm yaşam döngüsünde karşılaşılan ihtiyaçlara çözüm sunarak Sungrow’un ticari ve endüstriyel alandaki portföyünü güçlendiriyor ve şirketin karbon nötr bir geleceğe yönelik kararlılığını pekiştiriyor.
Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi’nde pazarın geleceği masaya yatırıldı
İtalya’nın Como kentinde düzenlenen Sungrow Avrupa C&I ESS Zirvesi, 200’ün üzerinde şirket yöneticisi, sektör temsilcisi, iş ortağı ve medya mensubunu bir araya getirdi. Etkinlikte Avrupa’da esnek, maliyet etkin ve düşük karbonlu enerji çözümlerine yönelik artan talep ele alındı. Panel oturumlarında, farklı Avrupa ülkelerindeki gelişmeler, ihtiyaçlar ve düzenleyici çerçeveler değerlendirildi; katılımcılarla bölgenin öne çıkan büyüme fırsatları ve stratejik yaklaşımlar paylaşıldı.
Zirveden elde edilen uzman görüşleri ve müşteri içgörüleri, Sungrow’un Avrupa'nın ticari ve endüstriyel enerji altyapısının modernleşmesi ve karbon azaltımı hedeflerini destekleme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Sungrow bugün dünya genelinde 1000’den fazla, Avrupa’da ise 200’den fazla ticari ve endüstriyel enerji depolama projesini hayata geçirmiş durumda. Bağımsız ESS, PV+ESS ve PV+ESS+EV şarj çözümlerini kapsayan bu geniş proje portföyü, şirketin hızla gelişen pazarda iş ortaklarını destekleme konusundaki güçlü konumunu pekiştiriyor.
Hibya Haber Ajansı
Dijital varlık endüstrisinin öncü liderlerinden olan Tether’in yaptığı bu yatırım, dijital varlıkları satmaya gerek kalmadan krediye erişimi mümkün kılan finansal altyapının geliştirilmesine yönelik bir adım olarak öne çıkıyor. Gelişmiş saklama, risk yönetimi ve tasfiye sistemleriyle güvenli kredi süreçleri sunan Ledn, Bitcoin teminatlı kredilerde büyümenin hız kazandığı bir dönemde hem bireysel hem kurumsal pazarda erişimi genişletecek güçlü bir konuma sahip.
Kuruluşundan bu yana 2,8 milyar doların üzerinde Bitcoin teminatlı kredi hacmine ulaşan Ledn, 2025’te 1 milyar doları aşarak tarihinin en güçlü yılını geçirdi. Yıllık tekrar eden gelirin 100 milyon doları aşması, güvenli Bitcoin teminatlı kredi ürünlerine olan talebin hızla arttığını gösterirken, Data Intelo verileri de kripto teminatlı kredi pazarının 2033’te 60 milyar doların üzerine çıkacağı öngörüsüyle bu büyümeyi destekliyor.
Bu yatırım, finansal inovasyonla kredi erişimini genişletiyor
Tether’in Ledn’a yaptığı yatırım hakkında açıklamalarda bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Yaptığımız yatırım, finansal inovasyonun insanları güçlendirmesi gerektiğine olan inancımızı yansıtıyor. Ledn ile, bireylerin dijital varlıklarını satmasına gerek kalmadan krediye erişim imkanını genişletiyoruz. Bu yaklaşım, öz saklama ve finansal dayanıklılığı güçlendirirken, dijital varlıkların daha kapsayıcı bir küresel finansal sistemin temel bileşenleri olarak uzun vadeli rolünü destekleyen gerçek dünya kullanım alanları yaratıyor.” dedi.
Tether ile yapılan iş birliğine dair değerlendirmelerde bulunan Ledn Kurucu Ortağı ve CEO’su Adam Reeds, “Bu yatırım, Bitcoin teminatlı kredi piyasasının geleceğini şekillendirmek için iki pazar liderini bir araya getiriyor. 2024 seviyelerine kıyasla kredi portföyümüzün neredeyse üç katına çıkması, Bitcoin’e tamamen odaklanma kararımızın doğruluğunu kanıtlıyor. Bitcoin finansal hizmetlerine yönelik talebin yükselişini sürdüreceğini düşünüyoruz. Tether ile kurduğumuz bu iş birliği, pazar büyürken Ledn’ın liderliğini güçlendirmesini sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Borrower’ların bitcoin varlıklarını satmadan teminat olarak kullanabilmesini mümkün kılan Ledn ve Tether, servet korunması, finansal dayanıklılık ve merkeziyetsiz teknolojinin uzun vadeli kullanım alanlarını genişletiyor. Aynı zamanda Ledn’ın altyapısı, Tether varlıklarının yeni pazarlarda kullanım ve dağıtımını artırmak için ideal bir zemin oluşturuyor.
Hibya Haber Ajansı
Dijital varlık ekosisteminin en büyük şirketlerinden biri olan Tether, açık ve özgürlük odaklı yapay zeka ile bulut hizmetlerini ilerletmek adına önemli bir adım attı. Şirket, 20 binin üzerinde GPU’dan oluşan bir ağın önemli bir bölümünü kiralamak üzere anlaşma imzaladı. Bu altyapı, Tether’ın yapay zeka araştırmalarını, içerik üreticilerine yönelik araçlarını ve QVAC (“Infinite Intelligence”) platformu qvac.tether.io’yu güçlendirmek için kullanılacak.
Bu girişim, yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda güçlü bir vizyonun ifadesi. Rumble ve Northern Data arasındaki iş birliği, paranın, ifadenin ve düşüncenin özgürlüğünü temel alan açık bir dijital geleceğe doğru önemli bir adımı temsil ediyor. Rumble’ın bağımsızlık odaklı bulut platformu ile Northern Data’nın dünya standartlarındaki GPU altyapısını bir araya getiren bu ortaklık, bulut bilişim, yapay zeka ve içerik üretimi alanlarında Big Tech’e meydan okuyabilecek bir ölçeğe ulaşıyor.
Kendi zekânız üzerinde kontrol sahibi olduğunuz sürece, kendi kaderinizin de kontrolündesiniz
Rumble’ın güçlü bir denge unsuru olduğunun altını çizen Tether CEO’su Paolo Ardoino “Veri akışı ve işlem gücünün giderek merkezileştiği bir dönemde Rumble, güçlü bir denge unsuru olarak öne çıkıyor. Özgürlük odaklı inovasyon vizyonu, yapay zekaya, işlem gücüne ve içeriğe erişimin bir ayrıcalık değil, kamusal bir değer olması gerektiğine dair inancımızla tamamen örtüşüyor. Northern Data ise bu geleceğin temel taşlarından biri. Yüksek performanslı bilişim altyapısı, özgürlük odaklı platformların ihtiyaç duyduğu ölçek, hız ve özerkliği mümkün kılan kritik bir unsur. Bu ittifak gerçeği, mahremiyeti ve özgürlüğü savunan sistemlerin, izin almadan da alternatifler yaratarak var olabileceğinin kanıtı. Kendi zekanız üzerinde kontrol sahibi olduğunuz sürece, kendi kaderinizin de kontrolündesiniz. Yapay zeka alanındaki yeniliklerimiz teknolojinin insanlara hizmet ettiği bir geleceği temsil ediyor. Tether bu gücü yeniden insanlığın hizmetine sunmak istiyor.” dedi.
Tether’ın açık yapay zeka çerçevesi QVAC zekanın şeffaf, hesap verebilir ve kullanıcıların kontrolünde kalmasını amaçlıyor. Rumble’ın genişleyen yetenekleri sayesinde Tether, Northern Data’nın GPU kümelerini ve Rumble’ın zengin içerik kütüphanesini değerlendirerek modeller eğitmeyi ve dünya çapındaki içerik üreticilerini güçlendirecek araçları birlikte geliştirmeyi planlıyor. Böylece yapay zeka, merkezi yapılardan çok kullanıcıların elinde kalacak.
Tether Data Hakkında:
Tether Data, S.A. de C.V. (“Tether Data”), Tether’ın özgürlüğü, şeffaflığı ve inovasyonu teknoloji aracılığıyla ileri taşıma vizyonunun bir parçasıdır. Şirketin misyonu, insanların ve kurumların gereksiz aracıları ortadan kaldırarak doğrudan bağlanmasını ve bilgi paylaşmasını mümkün kılmaktır.
Güvenli, uçtan uca ve eşler arası sistemler geliştirerek Tether Data; kullanıcıların verileri, iletişimleri ve dijital etkileşimleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlar. Tether Data, bilgi akışını yeniden tanımlamayı hedefleyerek merkezi modellerin yerine mahremiyet, verimlilik ve dayanıklılık odaklı merkeziyetsiz altyapılar sunar.
Şirketin amacı; küresel bağlantıyı daha hızlı, daha güvenli ve daha gizlilik dostu hale getirerek bireylerin ve kurumların bilgiyi özgür ve güvenli bir şekilde paylaşabilmesini güçlendirmektir.
QVAC Hakkında:
QVAC, Tether Data’nın açık, merkeziyetsiz ve uyarlanabilir zeka sistemleri geliştirmeye adanmış ileri düzey yapay zeka araştırma girişimidir. “Yerel Yapay Zeka. Sınırsız Zeka. Sıfır Taviz.” misyonuyla QVAC, yapay zekanın kurumsal veri merkezlerinde yoğunlaşmak yerine her cihazda yaşayabildiği ve öğrenebildiği bir dünya hedefler. Bu yaklaşım, gücü şirketlerde toplamak yerine bireyleri ve toplulukları güçlendirmeyi amaçlar.
Yasal Bilgilendirme:
GPU satın alma anlaşması, yalnızca Rumble’ın Northern Data AG (“Teklif”)’’ye yönelik borsa teklifinin tamamlanması halinde ve o zaman yürürlüğe girecektir. Hem Teklifin başlatılması hem de tamamlanması belirli koşullara tabidir. Tether, söz konusu Teklifin bir tarafı değildir.
Teklif, Almanya Federal Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ilgili yasalarına uygun şekilde uygulanacaktır. Northern Data hisseleri serbest piyasada (Freiverkehr) işlem gördüğü için, Teklif Alman Menkul Kıymetlerin Edinimi ve Devri Yasası’na (Wertpapiererwerbs- und Übernahmegesetz) tabi olmayacaktır.
Teklif, başlatılması hâlinde, Almanya Federal Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yasaları dışında herhangi bir ülkenin mevzuatına göre dosyalanmayacak, yayımlanmayacak veya kamuya açık şekilde tanıtılmayacaktır.
Tether, Teklif ile bağlantılı belgelerin Almanya Federal Cumhuriyeti, Avrupa Birliği Üye Devletleri, Avrupa Ekonomik Alanı ve Amerika Birleşik Devletleri dışındaki ülkelerde yayımlanmasının, gönderilmesinin, dağıtılmasının veya erişime sunulmasının ilgili ülke mevzuatlarıyla uyumlu olmasına ilişkin herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Ayrıca Tether, üçüncü tarafların yürürlükteki herhangi bir yasaya uymamasından doğabilecek hiçbir sorumluluk üstlenmez.
Bu basın bültenindeki bilgiler iyi niyetle sağlanmış olup, yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır ve yürürlükteki yasa ve gerekliliklere uyum amacıyla sunulmuştur. Bu bilgiler; herhangi bir menkul kıymetin satışı veya elden çıkarılması için bir teklif veya teklifin bir parçasını oluşturma niyeti taşımadığı gibi, herhangi bir menkul kıymetin satın alınması veya edinilmesine yönelik bir davet ya da talep niteliği de taşımaz.
Rumble ve Northern Data hissedarlarına, Teklif ile bağlantılı olarak Rumble ve Northern Data tarafından yapılacak tüm bildirimleri ve açıklamaları, özellikle teklif belgesini, Rumble hisselerine ilişkin izahnameyi ve Teklif’e dair tüm diğer belgeleri, dikkatle okumaları ve Teklif bağlamında yalnızca bu bildirim ve açıklamalara güvenmeleri şiddetle tavsiye edilir.
Bu basın bülteni ileriye dönük ifadeler içermektedir. Genel olarak, tarihsel olgulara dayanmayan; olası veya varsayımsal gelecekteki eylemler, iş stratejileri, olaylar ya da faaliyet sonuçlarına ilişkin beyanlar ileriye dönük ifadeler olarak kabul edilir. “Öngörmek”, “inanmak”, “devam etmek”, “-ebilir”, “tahmin etmek”, “beklemek”, “niyet etmek”, “-ebilir/-abilir”, “planlamak”, “mümkün”, “potansiyel”, “öngörmek”, “yansıtmak”, “-meli/-malı”, “-irdi” gibi ifadeler ileriye dönük beyanları işaret ediyor olabilir; ancak bu kelimelerin kullanılmaması, ilgili ifadenin ileriye dönük olmadığı anlamına gelmez.
Bu kelimeleri içeren ifadeler dikkatle okunmalıdır; zira bu tür ifadeler geleceğe yönelik beklentileri tartışır, gelecekteki faaliyet sonuçlarına veya finansal duruma ilişkin projeksiyonlar içerir ya da başka “ileriye dönük” bilgiler sunar. İleriye dönük ifadeler yalnızca tahmin niteliğindedir ve çoğu Tether’ın kontrolü dışında olan bilinen ve bilinmeyen riskler ile belirsizlikler barındırır. Bu riskler, belirsizlikler ve varsayımlar ışığında ileriye dönük ifadelerde tanımlanan olaylar gerçekleşmeyebilir ya da Tether’ın öngördüğünden farklı kapsam veya zamanda gerçekleşebilir. Bu tür faktörlerin tümü öngörülmesi zor olup Tether’ın kontrolü dışındadır.
Bu basın bültenindeki tüm ileriye dönük ifadeler, yayımlanma tarihi itibarıyla Tether’ın elindeki bilgiler esas alınarak hazırlanmıştır ve Tether, yasaların gerektirdiği durumlar dışında, ileriye dönük ifadeleri yeni bilgiler, gelecekteki olaylar veya başka nedenlerle güncelleme ya da revize etme yükümlülüğünü açıkça reddeder.
İleriye dönük ifadelerde öngörülen olayların gerçekleşeceğine veya gerçekleşmesi hâlinde hangi etkiyi yaratacağına dair herhangi bir güvence verilemez. Herhangi bir risk veya belirsizliğin fiili bir olaya dönüşmesi durumunda, bu gelişmeler Teklif üzerinde veya bu basın bülteninde belirtilen ileriye dönük ifadelere Tether’ın ulaşma kabiliyeti üzerinde önemli ve olumsuz bir etki yaratabilir. Bu nedenle, alıcıların Tether’ın ileriye dönük beyanlarına güvenmemesi gerekir.
Bu ileriye dönük ifadeler, yönetimin gelecekteki olaylara ve operasyonel performansa ilişkin o anki görüş ve varsayımlarına dayanmakta olup yalnızca yapıldıkları tarihler itibarıyla geçerlidir. Tether, yasaların gerektirdiği durumlar dışında, bu ileriye dönük ifadeleri yeni bilgiler, gelecekteki olaylar veya başka nedenlerle güncelleme ya da revize etme yükümlülüğü üstlenmemektedir.
Hibya Haber Ajansı
Küresel rekabetin sertleştiği, maliyet baskılarının arttığı ve teknolojinin üretim süreçlerine hızla entegre olduğu bir dönemde, Türkiye sanayisi kritik bir eşikten geçiyor. İşletmelerin verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik hedeflerini yeniden tanımlayan bu dönüşüm; robotik sistemlerden veri analitiğine, enerji yönetiminden CNC ekosistemindeki dijitalleşmeye kadar geniş bir alanı kapsıyor. Sanayi yatırımlarında yön belirleyici rol oynayan bu dört trend, 2026 ve sonrasında üretim modellerinin tamamen yeniden şekilleneceğini gösteriyor.
Otomasyon ve robotik entegrasyon sanayinin yeni standardı oluyor
Üretim hatlarında otomasyon sistemlerinin ve robotik çözümlerin hızla yaygınlaşması hem verimliliği hem de kalite tutarlılığını artıran en kritik faktörlerden biri hâline geldi. Robotik hücreler özellikle tekrarlayan operasyonlarda insan hatasını en aza indirirken, üretim bandının hızını artırarak rekabet gücünü doğrudan etkiliyor. KOBİ’lerin dahi otomasyon yatırımlarına yönelmesi, dönüşümün sadece büyük ölçekli tesislerle sınırlı kalmadığını gösteriyor.
Yapay zekâ ve büyük veri, üretim yönetimini tamamen değiştiriyor
Akıllı fabrika yaklaşımının merkezinde büyük veri analitiği ve yapay zeka yer alıyor. Kestirimci bakım uygulamaları, makine duruşlarını azaltıyor; gerçek zamanlı veri analizi ise üretim akışını optimize ederek maliyetleri aşağı çekiyor. Bu dönüşüm; CNC tezgahlarının performans takibinden enerji yönetimine kadar üretim hattının tüm bileşenlerini daha öngörülebilir, ölçülebilir ve kontrol edilebilir hale getiriyor.
Sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği yatırım stratejilerinin merkezine yerleşiyor
Enerji maliyetlerinin artması ve uluslararası regülasyonların sıkılaşması, işletmeleri daha düşük enerji tüketen, çevresel etkisi azaltılmış teknolojilere yönlendiriyor. Modern tesis tasarımları artık karbon ayak izinin azaltılması, geri dönüşüm odaklı süreçler ve enerji verimliliği kriterleriyle şekilleniyor. Bu değişim, sadece çevresel sorumluluk değil; aynı zamanda uzun vadeli rekabet avantajı sağlayan bir yatırım stratejisi olarak görülüyor.
İleri üretim teknolojileri ve CNC ekosisteminde dijital dönüşüm hızlanıyor
Yeni nesil CNC tezgahları artık yüksek hassasiyet ve işleme kapasitesini dijital altyapı ile birleştiriyor. Uzaktan izleme, adaptif kontrol, yapay zeka destekli performans analizi ve dijital ikiz uygulamaları gibi teknolojiler, üretimde sıfıra yakın hata oranı ve daha kısa yatırım geri dönüş süresi sağlıyor. Özellikle otomotiv, savunma, enerji ve kalıp sektörlerinde dijitalleşmiş tezgahların sağladığı rekabet avantajı giderek belirginleşiyor.
“GNC Makina, bu dönüşüme uyum sağlayan değil; sektörde öncülük etmeyi hedefleyen bir oyuncu olarak konumlanıyor”
Sanayinin geleceğini şekillendiren önemli trendleri hakkında değerlendirmelerde bulunan GNC Makina Genel Müdürü Gökhan Yıldız, “Sanayide yaşadığımız dönüşüm, yalnızca makine parkını yenilemekten ibaret değil; üretimin tüm katmanlarını etkileyen yapısal bir değişimden söz ediyoruz. Otomasyon, veri odaklı üretim ve sürdürülebilirlik, işletmelerin rekabet gücünü belirleyen en güçlü bileşen haline geldi. GNC Makina olarak bu dönüşüme sadece uyum sağlamakla yetinmiyor, sektörde öncülük eden oyunculardan biri olmak için yatırımlarımızı ve stratejilerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Türkiye’nin üretim gücü bu teknolojik sıçramayı ne kadar erken benimserse küresel rekabette o kadar güçlü bir konumlanma elde edeceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı
Dijital varlık endüstrisinin öncü liderlerinden olan Tether, Tayland Kraliyet Polisi ve ABD Gizli Servisi ile yürütülen uluslararası operasyonda 12 milyon dolarlık dolandırıcılık ağının çökertilmesine destek verdi. Tayland Dijital Ekonomi ve Toplum Bakanlığı’na bağlı TCSD tarafından yürütülen çalışma, çevrimiçi dolandırıcılık ve kara para aklama faaliyetlerini hedef alan geniş kapsamlı bir operasyondu. Operasyon kapsamında 522 milyon baht değerinde varlık ele geçirildi.
Tether’in Tayland operasyonuna verdiği destek, dijital varlıklarla bağlantılı finansal suçlarla mücadelede küresel kolluk kuvvetleriyle yürüttüğü çalışmaların bir parçası. Şirket bugüne kadar 59 yargı bölgesinden 290’dan fazla kurumla iş birliği yaparak 3,2 milyar doların üzerinde yasa dışı varlığı dondurdu.
“USDT’nin küresel ticarette şeffaflığını destekliyoruz”
Kolluk birimlerine sağlanan destek hakkında değerlendirmelerde bulunan Tether CEO’su Paolo Ardoino, “Bu operasyon, blockchain şeffaflığının kolluk kuvvetlerine suç faaliyetlerine karşı hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçme imkânı sunduğunu gösteriyor. Tether olarak, yasa dışı varlıkların dondurulması, mağdurların korunması ve USDT’nin küresel ticaret için şeffaf bir araç olmayı sürdürmesi adına dünyanın dört bir yanındaki kolluk birimlerini desteklemeye devam ediyoruz” dedi.
Son bir yılda farklı ülkelerde yürütülen operasyonlarda yasa dışı fonların dondurulmasına yönelik çalışmalarını yoğunlaştıran Tether, ABD Adalet Bakanlığı ve ABD Gizli Servisi ile gerçekleştirilen operasyonlarda yüz milyonlarca dolarlık USDT dondurdu. Şirket bugüne kadar 3.660’tan fazla cüzdanı kolluk kuvvetlerinin talebi üzerine engelleyerek küresel soruşturmalara aktif destek sağladı.
Hibya Haber Ajansı
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, şöyle denildi:
''Şirketimiz, telekomünikasyon ürün gamını yeni nesil bağlantı teknolojileriyle güçlendirme stratejisi kapsamında, 5G destekli akıllı telefon üretimi için Çinli Unisoc işlemci üreticisiyle özel bir anlaşma gerçekleştirmiştir. Bu proje kapsamında, Unisoc firmasının T7650 model işlemcisi, Türkiye'de 5G destekli giriş segmenti akıllı telefonlarda kullanılan ilk çip seti olacaktır. 6 nm üretim teknolojisiyle geliştirilen T7650 işlemcisi, 8 çekirdekli 2.4 GHz CPU mimarisi, entegre 5G modem (NSA/SA desteği), düşük güç tüketimi, gelişmiş yapay zeka işleme kabiliyeti ve yüksek görüntü sinyali işlemcisi (ISP) ile sınıfında yüksek performans sunmaktadır. Proje, CKD (Completely Knocked Down) üretim formatında gerçekleştirilecek olup, ana kart dizgisi (PCB Assembly), test ve nihai montaj işlemleri Reeder'in Türkiye'deki üretim tesislerinde yapılacaktır. Bu sayede cihazın kritik bileşenleri ülkemizde tamamlanarak yerli üretim oranı artırılacaktır. Yalnızca Türkiye'de değil, küresel ölçekte de Unisoc T7650 işlemcisini kullanan ilk akıllı telefon modellerinden biri olma özelliğini taşıyacak ürünümüzün 2026 yılı Mart ayında piyasaya sunulması planlanmaktadır. Şirketimiz, yerli üretim vizyonu, küresel teknoloji ortaklıkları ve inovasyon gücüyle, 'önce Türkiye, sonra dünya' anlayışı doğrultusunda yeni nesil iletişim teknolojilerini herkes için erişilebilir hale getirmeye devam edecektir.''
Hibya Haber Ajansı
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ''19.11.2025 tarihli özel durum açıklamamıza istinaden, şirketimizin sermayesinde yüzde 49,99 oranında iştiraki bulunan Jersey'de kurulu Electrip Global Limited'in işletme sermayesi ihtiyacına binaen sermayesinin azami 20.000.000 avroya kadar olmak üzere artırılmasına ilişkin 19.11.2025 tarihli genel kurul kararı çerçevesinde, iştirak payımıza isabet eden azami 10.000.000 avro tutarına kadar ödemeye ilişkin tarafımıza ulaşan ikinci talebe istinaden 27.11.2025 tarihinde 2.000.000 avro daha ödenmek suretiyle sermaye artırımına katılınmıştır.'' bilgisi paylaşıldı.
Hibya Haber Ajansı
Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak dilerseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul et Daha fazla Bilgi