Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamaya göre, şirketin özet kar veya zarar tablosu şöyle:
Hibya Haber Ajansı
Paslanmaz çelik sektöründe önde gelen şirketlerin, ortak akıl ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek amacıyla kurduğu Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) sektöre yön vermeyi sürdürüyor. Uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak için sayısız kurum ve kuruluşla tanıtım ve bilinçlendirme faaliyetleri yürüten PASSAD, bu kez İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliğine giderek I. Ulusal Paslanmaz Çelik Zirvesi’ni düzenledi.
Çevre, insan sağlığı ve kalite alanında iyi uygulamaların çoğaltılması, sürdürülebilirliğin sağlanması, sektörel bilgi ve merkezi verinin korunması, paslanmaz çelik üretiminin Türkiye ve dünya pazarındaki konumu üzerine oturumların yer aldığı zirvede, sektör liderleri ve alanında uzman akademisyenler sektörün geleceğine yön verecek fikirlerini paylaştı.

“Paslanmaz çelik sektörünün gelişmesi ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır”
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren PASSAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kayabaşı, “Sektörümüzde ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda, ülkemizin yarınları için ortak akıl ve gelecek oluşturmanın bilinci ile bu yola çıktık. Bu amaçla bir araya gelerek PASSAD Paslanmaz Çelik Sanayi Derneğimizin ilk adımlarını atmış olduk. Amacımız; paslanmaz çelik sektörünü güçlendirmek, kullanımını yaygınlaştırmak, üretici ve tüketicilerin sorunlarını çözerek sektörde sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmektir. Paslanmaz çelik endüstrisinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi, ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısına önemli katkılar sağlayacaktır. Bu doğrultuda, uluslararası bir perspektiften hareket ederek küresel trendleri ve yenilikleri yakından takip edecek ve ülkemizin rekabet gücünün gelişmesine katkı sunacağız. Dünya çapında paslanmaz çelik endüstrisinde söz sahibi olabilmek için sektörde faaliyet gösteren tüm paydaşlarla etkili ve sürekli bir iş birliği içinde olmayı hedefliyoruz. Gelecek dönemde, paslanmaz çelik kullanımını artıracak ve sektörün sürdürülebilir büyümesine olanak sağlayacak projeleri hayata geçirecek; yerli üreticileri destekleyecek ve yapacağımız iş birlikleriyle sektörün geleceğine yön vereceğiz” ifadelerini kullanarak başta İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal olmak üzere zirveye katılan sektör temsilcilerine ve akademisyenlere teşekkürlerini sundu.

“Sanayi ve akademi arasındaki köprüyü güçlendirecek bir iş birliği”
Zirveye ev sahipliği yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal ise, “Üniversitemiz ev sahipliğinde, PASSAD iş birliğiyle düzenlenen I. Ulusal Paslanmaz Çelik Zirvesi kapsamında; sektör, akademi, öğrenci ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldik. Savunma sanayii ve sivil üretim açısından stratejik öneme sahip paslanmaz çelik, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde kritik bir önem taşıyor. İTÜ olarak, paslanmaz çelik alanındaki uzun yıllara dayanan bilgi birikimini kurumsal bir çatı altında toplayan PASSAD ile imzaladığımız protokolün; sanayi ve akademi arasındaki köprüyü güçlendirerek bilgi üretimi, nitelikli insan kaynağı ve sürdürülebilir üretim kültürüne katkı sunması bakımından çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Nitekim geleceğe dair ‘Ne’ yapacağımızı biliyoruz; ancak asıl önemli olan bunu ‘Nasıl’ yapacağımız. Bu ‘Nasıl’ sorusunun cevabı, karşılıklı öğrenme, birlikte üretme ve disiplinler arası vizyonla şekilleniyor” diye konuştu.
Sektör temsilcileri anti-damping vergisi bekliyor
‘Türkiye Paslanmaz Çelik sektörünün en büyük buluşması’ olarak nitelendirilen I. Ulusal Paslanmaz Çelik Zirvesi’nde sektörün tüm paydaşlarının temsil edildiği 500’den fazla katılımcı yer aldı. Zirvenin ‘Uluslararası Paslanmaz Çelik Piyasaları’ oturumunda sektörün karşılaştığı sorunlar dile getirilirken, dampingli çelik ürünlerinin yerli üreticiler üzerinde yarattığı baskıya ve haksız rekabete de değinildi. Oturumda, ABD Başkanı Trump dönemiyle birlikte başlayan ticaret savaşlarının sektörü olumsuz etkilediğini, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de çeliğe karşı korumacı politikaların arttığı vurgulandı. Türkiye için stratejik öneme sahip paslanmaz çelik üretiminin artırılması gerekliliğine de dikkat çekildi. Birçok ürüne getirilen anti-damping gibi ticaret savunma önlemlerinin paslanmaz çelik alanında da uygulanması çağrısı yapıldı.
Zirvede ayrıca, “Paslanmaz Çelik Ticareti ve Lojistik, Paslanmaz Çelik Kullanımı ve Yeni Çözümler, Paslanmaz Çeliğe Uluslararası Bakış, Paslanmaz Çelik Teknolojisi ve Sürdürülebilirlik” gibi önemli oturumlar düzenlendi.
Hibya Haber Ajansı
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yapılan açıklamada, ''Türk Metal Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında iş kolumuzda 31.08.2025 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesinin yeni dönem görüşmelerine 13.10.2025 tarihinde başlanmıştır. Sürece ilişkin gelişmeler kamuoyuyla paylaşılacaktır.'' bilgisi verildi.
Hibya Haber Ajansı
Demir-çelik sektöründe yıllarca emek veren 54 yaşındaki kaynak ustası Mücahit Yalçın, hurdalardan topladığı atık metalleri sanata dönüştürüyor. Yalçın, motor maketlerinden kalemliklere, kumbaralardan saatlere uzanan eserleriyle el emeğiyle üretilen hiçbir şeyin değersiz olmadığını söyledi.
İzmir’de yaşayan kaynak ustası Mücahit Yalçın, hurdalardan topladığı atık metalleri sanat eserine dönüştürerek demir-çelik işçiliğine farklı bir boyut kazandırıyor.

Demir-çelik sektöründe 17 yıl çalıştıktan sonra kendi atölye hayalinin peşinden giden Yalçın, kaynakçılığı yalnızca bir geçim kapısı değil, aynı zamanda bir sanat alanı olarak görüyor.
Kaynak işine tesadüfen başladığını anlatan Yalçın, “Ne yapacağımı düşündüğüm bir dönemdi. İnşaat ustalığı geçmişim vardı ama ağır iş olduğu için devam etmek istemedim. Bir arkadaşımın yanında kaynak işine başladım. 4-5 ay içinde öğrendim, kendimi geliştirdim, bütün testleri verdim.” dedi.

Yalçın, 10 yıldır sürdürdüğü mesleğinde el becerisini fark ettiğini belirterek, “Her insanın içinde bir yetenek vardır ama bazen farkında olmaz. Ben de bu işe başlayınca elimdeki beceriyi keşfettim. Maddi imkanlar nedeniyle kaynak işine yöneldim ama zamanla bunun bana bir kimlik kazandırdığını gördüm.” ifadelerini kullandı.

Atık metaller yeni bir hikâyeye dönüşüyor
Yalçın, sanat serüveninin bir gün şantiyede yaptığı küçük bir metal kutuyla başladığını anlatarak, “Artan parçaları bir kutuda toplamaya karar verdim. Atık malzemelerden küçük bir sandık yaptım, takı kutusuna benziyordu. O anda içimde başka bir şey uyandı.” dedi.

İnternette gördüğü metal el işlerinden esinlenerek farklı objeler üretmeye başlayan Yalçın, “Boş zamanlarımı değerlendirmek istedim. Yaptıklarımı görenler çok beğenince devam ettim.” ifadesini kullandı.

Eserlerinde tamamen atık metalleri kullandığını belirten Yalçın, “Ne bulursam onunla çalışıyorum. Cıvata, zincir, çark, rulman… Hepsi bir zamanlar başka bir şeyin parçasıydı. Şimdi yeni bir hikayenin içinde yer alıyorlar.” diye konuştu.

Bazı tasarımlarını çizerek, bazılarını doğrudan hayal gücüyle şekillendirdiğini anlatan Yalçın, en çok motosiklet maketleri yapmaktan keyif aldığını söyledi. Kaynak ustası Mücahit Yalçın, “Hep aynı şeyi yapmaktan hoşlanmam. Her seferinde yeni bir obje üretmek isterim ama motor yaparken aldığım zevk başka hiçbir şeye benzemiyor.” açıklamasını yaptı.
Bugüne kadar onlarca obje yaptığını belirten Yalçın, “Yaptıklarımın yüzde 90’ını hediye ettim, sadece yüzde 10’u bende kaldı. Benim için para kazanmak değil, üretmek önemli. Çünkü her yaptığım obje o anın emeğini taşıyor.” dedi.

En ilgi gören eserinin, üzerinde koşan at figürü bulunan hareketli bir kalemlik olduğunu anlatan Mücahit Yalçın, “En az elli tane yaptım. Hepsini kişiye özel olarak isimli ürettim. Hediye ettiğim insanların yüzündeki mutluluk bana yeter.” ifadelerini kullandı.
Atölye ve sergi hayali
Yalçın, ileride bir atölye kurarak daha büyük eserler üretmek istediğini şöyle dile getirdi:
“Bir atölyem olursa çok daha büyük işler yapabilirim. En büyük hayalim, tamamen hurdadan yapılmış, kanatlarını açmış dev bir kartal heykeli yapmak. Onu bir sanat eseri gibi tasarlamak istiyorum.”

Zaman zaman yaptığı eserleri sosyal medyada paylaştığını belirten Yalçın, “Bir atölyem olursa sergi açmak isterim. Şimdilik elimdeki malzemelerle, boş zamanlarımda üretim yapabiliyorum.” dedi.

Kaynak ustası Mücahit Yalçın, gençlere el sanatlarıyla ilgilenmeleri çağrısında bulunarak, “Bir şey üretmek insanın el becerisini artırır. Uğraşmak insana huzur verir. Bir objeyi düşünmek, tasarlamak, sonra ortaya çıkarmak tarifsiz bir mutluluk. Ressam yaptığı tabloyla nasıl gurur duyuyorsa, bende metalden yaptığım eserlerle aynı duyguyu yaşıyorum.” şeklinde konuştu.



Hibya Haber Ajansı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bilecik’te Osmaneli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Hasçelik Çelikhane Tesisinin açılış törenine katıldı.
Bakan Kacır, açılışta yaptığı konuşmada, tesisin bölge ekonomisine ve sanayi üretimine katkı sağlayacağını vurguladı.
Bakan Kacır ayrıca, Bilecik Valiliği'ni ziyaret etti ve TAYRAŞ Baz Yağ Rafinerisini ziyaret ederek incelemeler yaptı.
Hibya Haber Ajansı
Bu web sitesi, deneyiminizi iyileştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak dilerseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul et Daha fazla Bilgi